Rakı, Türkiye’nin kültürel ve coğrafi değerleri arasında yer alan, dünyaya ihracatı yapılan, ekonomik değeri büyük bir üründür.
2023 yılı itibarıyla yaklaşık 27,3 milyar TL iç pazar büyüklüğü ve 44,1 milyon USD ihracat hacmine sahiptir.
Sektör aynı yıl itibarıyla yaklaşık olarak toplam 17,2 Milyar TL ÖTV ve KDV yaratmıştır.
Rakı, yalnızca Türkiye’de üretilen üzüm ve anason tohumları ile geleneksel tarifine bağlı kalınarak üretilir.
Hammaddesinin temin edildiği ülkemiz coğrafyasının, rakının karakteristik özellikleri açısından önemi büyüktür.
2000’li yılların başlarına kadar Devlet Tekelinin aktif olduğu sektör, AB uyum süreci dahilinde ithalat ve özel sektör yatırımlarına açılmıştır.
Bununla beraber, ithal içki markaları Türkiye’de çok yoğun bir reklam ve tanıtım atağına girmişlerdir.
İlk özel sektör rakı markası ancak 2004 yılında pazara sunulmuştur. 2013 yılında ise alkollü içkilerin tüm reklam ve tanıtımları, yapılan düzenlemeler ile kısıtlanmıştır.
Bu süreçte, alkollü içkilerde uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) sistemi değişmiştir. Satış fiyatına göre yüzdelik vergilendirme sisteminden, kategori bazında ve saf alkol içeriğine göre vergilendirme sistemine geçilmiştir.
2011 yılından itibaren, rakı ve diğer içkiler arasındaki ÖTV farkı rakı aleyhine azalmaya başlamıştır.
Diğer içkilere kıyasla, rakıda uygulanan ÖTV seviyesi rakı kategorisi aleyhine sonuçlar doğurmaktadır.
Aşağıdaki tablo yıllara göre uygulanan ÖTV ve rakı tüketimini aynı zaman çizgisi üzerinde göstermektedir. Rakıya uygulanan ÖTV oranı 100 birim kabul edildiğinde, diğer iki kategoride gerçekleşen ÖTV azalışı net biçimde görülmektedir.
Rakı kategorisi ÖTV değişimlerine bağlı olarak büyük risk altındadır.
Rakıya uygulanan ÖTV hiçbir zaman diğer yüksek alkollü içkilerle eşitlenmemelidir.
Bu talepte çok haklı gerekçeler bulunmaktadır:
– Rakı, yağlı bir esans olan anason içerdiği için genellikle hacmen %45 alkol içeriğinde üretilmektedir. Diğer kategorilerde ise hacmen %37,5 alkol içeriği bulunabilmektedir.
– Alkol içeriği nedeniyle, doğal olarak bir şişe rakıya diğer içkilerden %20 daha fazla ÖTV tahakkuk etmektedir.
– Rakının üretiminde kullanılan alkolün en az %65’i üzümden üretilmelidir. Diğer içkiler ise, üzüme göre çok daha ucuz olan arpa, buğday, patates, şeker kamışı vb. hammaddelerden üretilebilmektedir. Rakı, anason tohumu ile ikinci bir damıtım işlemine tabi tutulmakta ve bu işlem maliyeti arttırmaktadır. Dolayısı ile ithal ürünlerle rekabette rakının doğal olarak maliyet dezavantajı vardır.
– Rakı sektörü, 20 yıllık geçmişine rağmen dünyaya yayılmış olan ve uluslararası birer güç haline gelen içki üreticileri ve markalarıyla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
– Vergisel avantajını yitiren rakı satışları azalma eğilimine girmiş, 2020 yılındaki Covid-19 pandemi döneminde yeniden yükselmeye başlamıştır.
– İthal içki satışları ise her geçen gün artmaktadır. 2020 yılındaki Covid-19 pandemi döneminde dahi özellikle viski kategorisindeki yükselme rakı kategorisindeki yükselmenin çok daha üstündedir.